Gönül Penceresi
“Otur Gönül Penceresinin kenarına da bak bakalım içeriye, Lamekan’da ki yıldızlar nasıl Zikrullah’a kapılmış parlıyor… …
Velâyet Makamından İnciler
“Otur Gönül Penceresinin kenarına da bak bakalım içeriye, Lamekan’da ki yıldızlar nasıl Zikrullah’a kapılmış parlıyor… …
“İnsan Bilmeyen değil, Bildiklerini Dünyalık peşine düşüp unutmuş olandır.” …
” Dokuz Tuğu birleştirecek Türk, Müslümanları Ümmet çatısında toplayacak Kul, İnsanlara Kardeşliği tekrar öğretecek olan Veli ” Hatem-i Veli
“Sonsuz salavat incilerinin dizileriyle, nihâyetsiz selam cevherleri Muhammed Mustafa’nın feyizlere açık ruhuna, hikmetlere açık göğsüne saçılsın… Gündüz parladıkça, güneş âlemi aydınlattıkça, ruhu rahmet ve semalara gark olsun… Tertemiz ehl-i beyt’e selam olsun.” Dr. Münir Derman
Son yaklaşınca İman Edenler… NİSA 20 وَلَيْسَتِ التَّوْبَةُ لِلَّذِينَ يَعْمَلُونَ السَّيِّئَاتِ حَتَّى إِذَا حَضَرَ أَحَدَهُمُ الْمَوْتُ قَالَ فَأُوْلَئِكَ يَتُوبُ اللّهُ عَلَيْهِمْ وَكَانَ اللّهُ عَلِيماً حَكِيماً Yoksa günahları yapıp yapıp da her birine ölüm gelince: «İşte ben, şimdi tevbe ettim.» diyenlerin ve kafir olarak ölenlerin pişmanlığı fayda etmez. İşte onlara, elim bir azap hazırlamışızdır. …
Allah yolunda Nefsini terbiye ile uğraşıp, Allah’a dost olmaya çalışanlar bu olayı çok iyi yaşar ve bilir. Allah Kulları ile Şûra/51. Ayette de yazıldığı gibi 3 şekil de konuşur. “Hiçbir beşer için, Allah’ın, bir vahiyle veya perde arkasından konuşması veyahut bir elçi gönderip de izni ile ona dilediğini bildirmesi dışında konuşması yoktur.” Şûra Suresi 51. Ayet …
Ben bir Aynayım! Görebilene. Bu sırrı bilipde susabilene. En-el Hak! der, çıkarım Deli derler, susarım! Hatem-i Veli
Allah’ın, Resulünün ve Aşık kullarının selam ve bereketi üzerinize olsun. Ben bir Aleme girdim, Alem içinde Kemale erdim. Yandım, yandım da eridim, Piştim mi? Pişemedim mi? Bilemedim. Kah söyledim kah sustum, Cümle cümle ilimler dinledim Sağda solda Rab’bi aradım Buldum mu? Bulamadım mı? Bilemedim. Batak kuşu gibi daldım derine Önce baktım ta içime Bir Sırra …
Bize bir ”Nun ( ن )” düşer artık. ”Kün” Ol‘uncaya kadar. Hatem-i Veli
Karanlıklar içinde yalnızdım Korkaktım, ürkektim Suskundum, görmezdim, duymazdım Kalbimde bir ışık vardı Sızlardı yakardı ah etmezdim. Bir nefes girdi bedenime. Sen can dedin, ben ise Canan Sen; O dedin, ben Mevla Nefes bana dil verdi! Renk verdi, ton verdi. Dedi ”Oku”. Okudum, okudum da anlamadım Okudum, okudum da pişemedim. Hamdım, anlamazdım, bilmezdim. Dilim konuşurdu da, …