Emanet Var!

Selamun Aleyküm

”Muhakkak ki Allah, emanetleri sahibine teslim etmenizi ve insanlar arasında hakemlik yaptığınız zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Muhakkak ki Allah, onunla (bununla) size ne güzel öğüt veriyor. Ve muhakkak ki Allah, en iyi işiten ve en iyi görendir.” Nisa Suresi 58. Ayet

Ortada bir Emanet var, Hak var, Hakemlik var, Hukuk var, Adalet var ve Öğüt var!

İslam dini henüz ortada yok.
Resulü Ekrem 20 li yaşlarında Mekke’de Halkın arasında Doğruluğu ve temizliği ile yaşayıp gitmekte. İsmi “Muhammedül Emin” dir.
Henüz Peygamber olacağını dahi bilmiyor.
Hakk’ın arzusu, muradı, tecelliyatı böyle idi. Ve böyle oldu.

Hz. ŞİT: Kendisi ilk Peygamberdir.
Tek olan Allah’ın kullarısınız.
Sizler kardeşsiniz ve birbirinizi seviniz.
Çalışkan olunuz, fenalıklardan uzak olunuz, yalan söylemeyiniz.
Allah’ın verdiği rızka kanaat ediniz. İsyan etmeyiniz.
… Dedi de “Kimseler dinlemedi.”

Hz. İDRİS: Peygamber.
Kalemi ve yazıyı bulan odur.
Terzidir, Elbise ve giyim eşyalarını dikmeyi öğretmiştir.
Yalnız Allah’a bağlanmalarını, kavga etmemelerini, akıllı uslu iyi bir şekilde geçinip gitmelerini söyledi.
“Boşverdiler.”

Hz. NUH: Nebi idi. İnsanlara Doğru yolu gösterdi.
Allah’ın bir olduğunu, Onun katında herkesin eşit ve kardeş olduğunu anlattı.
Nefsinde başka bir şey düşünmeyeni fenaladı ve lanetledi.
Buna karşılık onunla eğlendiler, sövdüler saydılar.
İnsanların artık yola gelmeyeceğine kanaat getirildi.
Birkaç iyiliği, doğruluğu ve güzellikleri seçmiş insan ile ona yaptırılan gemiye bindirildi ve tufan oldu.
Dünya kökten temizlendi…

Yine çok zaman geçmeden Dünya karıştı.
HUD ve SALİH Peygamberler peş peşe vazifelendirildiler.
Geçmişten, Gelecekten, olmuş ve olacaklardan haberler verdiler.
Anlatmaktan yorulmadılar; Bencillik etmemeyi, Doğru olmayı, Kardeş olup bir yaşamayı söylediler. Ama nafile idi.
İnsanların bir kısmını korkunç bir çığlık kırdı geçirdi.
Bir kısmı şiddetli zelzeleler altında taş kesildiler.
Hz. Musa geldi, İsa geldi hepsi aynı şeyleri söylediler.
Haber verdiler, uyardılar.

Güneydi Bağdadi bir köyden geçerken bir evin bahçesinde kuyu görmüş.

Kuyunun olduğu evin kapısında 13 yaşlarında bir kız çocuğu varmış.

Bağdadi; “Kızım şu kuyudan su alıp abdest alacağım, sana zahmet ip bağlı bir kovanız varsa getirsen” demiş.
Kız çocuğu şaşırmış gibi ; “Ne kovası”
Bağdadi’ye “Gel” demiş.
Kız kuyunun başına geçip;
“Herkes Allah’ın kulu, Ben Muhammed’in ümmetiyim. Yüksel.” Demiş.
Su bir anda yükselmiş ve Bağdadi abdestini almış.
Bağdadi Derin ve hayretler içinde düşüncelere dalmış. Hikaye uzun ve gerçektir, tamamını bulup okuyabilirsiniz.
Kızın bu sırrını nihayet Bağdadi öğrendi.
“Gece Namazı, Tesbih ve Salat-ı Şerife”
Amma hangi Tesbis? Hangi Salat-ı Şerife?
Kız;
“Herkes sizi bilir mi Ya Bağdadi” demiş.
“Öyleyse kendinizi unutturun, zira Allah’ın bilmesi size yeter. Haydi şimdi işinize başımı karıştırmayın”
demiş.

Bağdadi oradan ayrılırken Kız arkasından seslenmiş
“Livâi‟l- Hamd‟da görünmez şekilde şu yazı yazılıdır demiş: “La İlahe İllallah Muhammedün Resulullah”
Bismillâhirrahmanirrahîm.
Elhamdülillah! Rabbül Alemin!
O vakit:
Muhammed S.A. Taala aleyhi vesellem.
Ahmed S.A.V.
Hamid S.A.V. bunu hiç aklından çıkarma.”

Günler hayır olsun, Allah Sizinle.

Yorum Bırakın

Your email address will not be published. Required fields are marked *