Hallac-ı Mansur – Sislerin Arasından

Allah’ın, Resulünün ve Aşık Kullarının Selamı ve Bereketi üzerinize olsun ey Hane Halkım.

***Hallac-ı Mahsur***

Bundan 1129 yıl önce Hicri 309 Yılı. İlahi sırlardan Ledünni sırlardan bir haber olanların verdiği fetva ile gerçekleşmiş bir vahşetten söz edeceğiz.

Öyle bir vahşet ki, bu zamana kadar, ne Firavunların, ne Engizisyon mahkemeleri ne yamyamlar nede vahşi hayvanlar böyle bir vahşete imza atmıştır. O vahşi hayvan bile avını boğar öldürür. Sonra yer.

Yer; Dicle kıyısı, Bağdat da Mahkeme kurulmuş. Fetva verilmiş…

Peki suç neymiş?

Adamın biri ortalığı sarsan dehşetli bir haykırış yapmış ”Enel Hak” … Haykırış ki ne haykırış sonu katledilmek olmuş.

Vay efendim nasıl söylermiş…

Bu gariban ”Enel Hak” dedi, Türkçesi; Ben Hak’kım! dır. 

Ben Allah’ım değil.

Dikkat buyurun ”Enel Allah” demedi. Tövbe haşa bunu hiç bir mahluk söyleyemez. Münkir ve Nekir bile Allah’ın kimdir diye sormaz, soramaz… Rab’bin kimdir diye sorulur. Zira mutlak hakikat Allah’tır.

Bunda ki fark nerede yav neyi dolandırıyorsun.

Şu noktaya hepimizin bakmasını rica ediyorum.

Hak başka, Rab başka, Allah bam başka şeylerdir. Bir araştıralım nelermiş?

Dağa vahyettim BEN

Ağaca vahyettim Ben

Arıya vahyettim Ben

Meryem’e vahyettim Ben

Resûlü Ekrem’e vahyettim Ben

Nebîlere vahyettik BiZ.

Burada ki Ben ve Biz laflarını halletmeye çalışalım.

Sorgu meleklerinin bile Allah kimdir diye sormaya yetkisi yoktur, her yerde yazmaz bunlar. Onlar bile Rabbin kimdir diye sorar.

Asıl olan Allah’tır bilirler.

Her şey Allah’tandır, lakin hiç bir şey Allah değildir.

Allah. Rab. Hak hep başka başkadır.

Mansur; Bende tecelli eden her kudret, can, her şey Hak’tır. Ve doğrudur. Bunu tasdik ederim. O halde benim varlığım (Hak) dır. Ben Hakkım dedi.

Allah her şeyin Halık’ıdır, Yaratıcısıdır, Ustası, Mimarıdır. Bu bakımdan her şeyin Rabbi’dir.

Mansur denilen gariban ise bunların farkına vardı da her şeyi bana Allah verdi, tüm esmaları ile beni yarattı, bunları düşündü ve bağırdı ben Hak’kım dedi.

Bakın Hak Kardeşlerim. (Bu sözü özü görebilenler söyler)

Bu Dünya bir mekândır

İnsan bu mekân da bir mekândır

Kalb, insan mekânında bir makamdır

Bunların hepsi La Mekândır.

Dünya ikilikler dünyasıdır. Gece ve gündüz, Tatlı ve Acı, Erkek ve Dişi, İyi ve Kötü … uzar gider bu.

İlim’de ikiye ayrılır; Zahiri ve Batıni ilim diye.

Zahiri ilimler şu bizim Bilim adamlarının ders kitaplarının yazdığı çizdiği şeyler işte.

Batıni İlim (Ledün İlmi); Bu gayb âleminin ilmidir, yalnız Allah katından verilir. Ha ben öğrenmek isterim dersen sana

“33 Melek, 33 Kuyudan su getirecek, 33 Kere yıkanacaksın derler. “

Dikilir Arşın kapısında Üçyüzler bekçi gibi karşına. Kapının Anahtarı asılı ise boynunda açar girersin, bende Anahtar yok dersen, yokluk ile girilir bu kapıdan. Unutma yokluk ile…

Hz. Hureyre’ye sahabeler sormuşlar: Peygamberimizin sana verdiği Ledünni sırlardan bize de söyle…

“Söylersem kâfir oldu diye başımı vurursunuz”. Cevap kati ve doğru.

Yav öyle şey mi olur? 

* Yav mübarek bir küçücük tohumun içinde bile koca çınar ağacı gizli… Bu gizlilik batındır, toprağa düşüp çınar olunca zahire döner.

Yokta varız, Varda yokuz Biz… Dokuzumuz Bir araya gelir Kırk oluruz Hiç görünürüz…

Ledünni âlemi anlamak herkesin karı değildir kısaca. Hz. Hureyre’nin dediklerini iyi anlamak gerek. Kardeşlerim.

Hallaca yapılan zalimliktir, Vahşettir.

Ve Allah; Zulmü, zalimi, işkence yapanı Allah sevmez.

Öyle ya, Allah zalimler topluluğunu doğru yola iletmez.” Bakara Suresi 258. Ayet

Vahşetin icrası için hüküm veriliyor.

Bağdat Meydanında Halk hınca hınç dolu, kadın çocuk erkek binlerce kişi ortalıkta bir uğultu Küfür, Lanetler, Taşlar meydanı sarmış durumda. Koltuk altlarından asıyorlar Hallac’ı. Halk tüm hıncı ile taşlıyor önce. Hallac da hiçbir acı, kaygı, keder emaresi görülmüyor zira başka bir alemde kendisi. Taşlama yetmiyor önce Ayaklarını kesiyorlar bileklerinden yetmiyor ellerini kesiyorlar, Hallac tebessüm halinde gözleri semaya bakar… Yetmiyor o semaya bakan gözlerini de oyuyorlar Hallacın sesi çıkmıyor hiç. Halinden memnun bir şekilde durmakta ve dilini kesiyorlar Hallacın o anda Ruhunu teslim ediyor.

Era kademi = Ayaklarımı görüyorum.

Erake demmi= Kanım akıyor.

Ehane demmi= Yazık oldu kanıma.

Eha netmi= Yazık oldu kendimi anlatamadığıma.

Bu sözler Mansur’un sözleridir…

Lakin bitmek tükenmek bilmeyen bir hınç ve öfke var ve yapılanlar hala devam ediyor.

Boynunu vurup bedenini parçalıyorlar Hallacın ve en son Yakıp küllerini etrafa savuruyorlar işte ne oluyorsa ondan sonra oluyor. Bağdat Halkı, Uleması ve Yobazlar lanetleniyorlar Allah katından. Bu lanet o günden bu yana devam etmektedir ve kıyamete kadar devam edecektir.

Kerbela Fırat koluna yakın, Hülagu Han 400 Bin kişinin canına kıyıyor, yine orada El-Haccac 70 Bin kişinin başını uçuruyor. Hala devam etmektedir, günümüzde hepimiz görmekteyiz Bağdat ve çevresinden belalar hiç eksik olmaz. Hem Bağdat diyarı hem de Bağdat halkının yüzü gülmez.

Dicle bir zamanlar coşmuş yükselmiş, sular bağları bahçeleri şehirleri yutmakta önüne katıp  tarumar etmekte, işte o zaman Hallac’ın Hırkası kurtarmıştı Bağdat’ı. Şimdi ise ne o Hırka vede o Hırkayı taşıyan yok.

Bu olayın oluş sebebinde ki perdeler gözleri bürümüştür, settar etmiştir bazı şeyleri. 

Allah; Benim Dostlarımla uğraşmak, onlara zarar vermek, onları sıkıntıya sürmek Benim nazarımda en büyük hatadır demiştir. İnsanoğlunun zulüm, yobazlık, İnsan’a Hayvan’a Nebat’a eziyet edenlere bir misal vermek için bunu murad etmiştir. Hallac bu yüzdendir ki kendisine bu zulmü yapanları, vahşeti reva görenleri bu murad için Affetmiştir.

  “Bana açtığın sırları onlara da açsaydın veya onlardan gizlediğin sırları benden de gizleseydin başıma bu gelmezdi.”  Mansur affetti amma, Allah affetmedi bunları yapanları… İşte bu sözlerde gizlidir o murad.

Türkleri bugüne kadar ve ebediyete kadar yaşatacak olan bir Dua dır.

“Allahümme Yuzafferekümmül etraki illel ebedi.

Duaların da kabulü Allah katında belli bir süreye kadardır. Bu sebep ile; Hallac’ın affı bir mühlet Bağdat’ı korumuştur. Ama süre de sonra ermiştir.

Laf olanları söz sanıp aldanma, Deli’dir konuşur Veli sanma.

Allah’ın, Resulünün ve Aşık kullarının selam ve bereketi üzerinize olsun.

Günler Hayır olsun, Allah Sizlerle.

 

 

 

 

Yorum Bırakın

Your email address will not be published. Required fields are marked *